GLBac. Yusuf Ziya OrtaçGök dibinde havuzun Sularda ellerimiz Bütün emellerimiz Anlaştı uzun uzun Sular soğuk bir ışık, Bakıyoruz havuza; Suda omuz omuza İki gölge karışık! Bir kırık ay havuzda Ağır ağır kayboldu. Havuz şafakla doldu Gün doğdu ufkumuzda Gün doğdu ucundan Ellerimi bıraktı. Birkaç damla yaş aktı. Parmakllarımın ucundan! Aradığınız sayfa bulunamadı. HATA - 404 Şu anda ulaşmaya çalıştığınız sayfa hatalı yada yayından kaldırılmış kategori veya arama bölümünü kullanarak tekrar deneyiniz.  NEREDEN SEVDİM Nereden sevdim o zâlim kadını Bana zehr etti hayâtın tadını Sormayın söylemem asla adını Bana zehr etti hayâtın tadını Beste Selahattin Pınar Güfte Yusuf Ziya Ortaç Makâm Kürdîli hicâzkâr Usûl Aksak Seslendiren Zeki Müren Bulsam Bulsam, bir sihirli anahtar bulsam,Toprak kilidini açsam dünyanın,Çözsem düğüm düğüm muammasınıÖlüm denen sonsuz, büyük rüyanın! Gelse bahçe bahçe mevsimler dile,Ağaçlar, çiçekler konuşsa birazKimdir şu dallarda kızıl gülleriBöyle alev alev yakan sihirbaz! Bulsam, bir sihirli anahtar bulsam,Ne yıldızlar için, ne güller için!Alnı eşiğinde bekleyenlereAçılmak bilmeyen gönüller için! Yusuf Ziya Ortaç ESKİ EV Köşede altın oymalı Edirne kavukluğu,Üstünde çeşm-i bülbül sürahiYıldız Serpintili mavi bir buğu… Birinde kallavisini dinlendirmiş asırlar,Öbürünün ışık göğsündeGeceler dolusu sırlar! .. Duvarlarda iki kılıcın gümüş çaprazı,Sene 1053 amel-i Şahin UstaÜstündeki talik yazı… Çeliğine su vermiş kral kellelerinin kanı,Bir vuruşta parçalanmışKim bilir kaç şövalyenin kalkanı! .. Raflarda Beykoz işlerinin ışıl ışıl hevengi,Ve sedirler üstünde has bahçeler açanÜsküdar çatmalarının ateş rengi… Islak gözlü cariyeler uzanırmış onlara,Ve kafeslerin ardından bakarlarmışYelkenleri zafer dolu kalyonlara! .. Yusuf Ziya Ortaç Gazi’ye Tarih Onu tarihe sorun, yoktur eminim bir eşi,O güneş yüzlü, güneş sözlü, güneşler güneş!Sözü halkın dilidir, gözleri hakkın ateşi,O güneş yüzlü, güneş sözlü, güneşler güneşi! !Yurdu sarmıştı karanlık, onu yırtıp atan kanlara bir başka hararet katan gözleri bir lâhzada aydınlatan güneş yüzlü, güneş sözlü, güneşler güneşi!İnkilâp ordusu nur ordusunun rehberidir,Milletin şehperidir, memleketin şehperidir,Onu beklerdi vatan bunca zamandan beridir,O güneş yüzlü, güneş sözlü, güneşler güneşi!Ayrılıp Çankaya’dan Hazreti Gazi geliyor,Saçının huzmesi zulmetleri ok ok deliyor,Şehre kalbindeki tarihi alıp yükseliyor“Bu güneş yüzlü, güneş sözlü, güneşler güneşi! “ Yusuf Ziya Ortaç Rüya Gök dibinde havuzunSularda ellerimizBütün emellerimizAnlaştı uzun uzun Sular soğuk bir ışık,Bakıyoruz havuza;Suda omuz omuzaİki gölge karışık! Bir kırık ay havuzdaAğır ağır şafakla dolduGün doğdu ufkumuzda Gün doğdu ucundanEllerimi damla yaş ucundan! Yusuf Ziya Ortaç Giden Gelmez İşittim ki, benim için ağlıyormuşsun,Hala adım düşmüyormuş dudaklarından!Geçenlerde bir yolcudan beni sormuşsun,Metruk, ıssız bir manastır gibiymiş odan!Çamlıklarda tek başına geziyormuşsun,Gözyaşların anıyormuş eski günleri…Ümidini siyah ufuklarda yormuşsun,Sanmışsın ki, giden günler gelecek geri!Artık ela gözlerinin altı çürümüş,Bahçemdeki kuşlar gibi susmuş kahkahan!Kalbin bir dal mevsimin hüznü bürümüş…Akşamları son yolcular geçerken kırdanNazarların dalıyormuş, yıllardan beriBir seyyahın bekleniyor gibi haberi! Anahtar -1- Bulsam, bir sihirli anahtar bulsam,Açsam göğün mavi samanyolundan geçip dolaşsamYıldızların altın yapılarını! Dolansa boynuma ışıktan kollar,Açsa esrarını gök perde perdeKaybolan sesleri duysam yeniden,Kaybolan yüzleri görsem göklerde! … -2- Bulsam, bir sihirli anahtar bulsam,Toprak kilidini açsam dünyanın,Çözsem düğüm düğüm muammasınıÖlüm denen sonsuz, büyük rüyanın! Gelse bahçe bahçe mevsimler dile,Ağaçlar, çiçekler konuşsa birazKimdir şu dallarda kızıl gülleriBöyle alev alev yakan sihirbaz! Bulsam, bir sihirli anahtar bulsam,Ne yıldızlar için, ne güller için!Alnı eşiğinde bekleyenlereAçılmak bilmeyen gönüller için! Yusuf Ziya Ortaç O’nun Sesi Söylüyor birer güneş yakarak bağrımızda,Bir tarihi yolundan çevirecek milyon bakışla ışıldıyor gözleri,Toplayıp bir milletin bütün kan gibi gezerek yurdun damarlarınıBu ses bir yürek gibi her göğüste ses yurdu sevgiden bir kolla kuşatıyor,Doğmamış nesillerine kurutarak bir set gibi dağıtarak rüzgârıAşacak üzerinden mesafeyle zamanın,Yanacak ocağında yarın her fabrikanınVe bu sesle dönecek yarının motorları. Yusuf Ziya Ortaç Koşma Bir daha o fırsat geçer mi ele?Dün gördüm, bugün de göresim geldi!Gülüşü o kadar hoştu ki hele,Lebinden koncalar düresim geldi! Hem küçük, hem güzel, hem de utangaçtı,Gözleri gözümden daima kaçtı,Saçları ne güzel, ne ipek saçtı,Öpüp okşayarak öresim geldi! Yüzü benziyordu bahar ayına,Kaşları can yakan aşkın yayına,Hasretle kapanıp hâk-i pâyına,Yüzümü, gözümü süresim geldi! Yusuf Ziya Ortaç ZEYBEKLER Ay doğarken şu tepeden iner zeybeklerKarşı dağın yosmaları dört gözle beklerBir tarafta raksa başlar İzmir’in gülüSırma saçlar topuklara kadar örgülüZil seseleri uzandıkça karşı yakayaGenç efeler silah çekip başlar şakayaKimi oynar elde pala kimi sendelerKaranlığın sükutunu kurşunlar deler Yusuf Ziya Ortaç

yusuf ziya ortaç rüya şiiri