Eşhedüenlâ ilâhe illallâh ve eşhedü enne muhammeden abduhû ve rasûlüh” Anlamı: Ben Allahu Teâlâ'ya, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe, kadere; hayır ve şerrin Allâhu Teâlâ'nın yaratmasıyla olduğuna ianandım. Öldükten sonra dirilmek de haktır. Ben şehadet ederim ki, Allâhu Tealâ'dan başka ilâh yoktur. Amentübillahil aliyyül azim ve tevekkeltü alel hayyul kayyum. Bir önceki yazımız olan En Etkili Ayırma Büyüsü Nasıl Yapılır başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz. Bu makaleyle ilgili geri bildirim gönderin. ULVİHOCAM NURKUL HOCAM 2300 GÜN 7 YIL OLDU LÜTFEN GELİN SİZİ ÇOK ÖZLEDİK.. İlimyuvası Yönetim İletişim ilimyuvasi.com@gmail.com. Ana sayfa. Dua Kitabı. Dua Bölümü ( Büyü ve Sihirden Kaçınılmasına Özen Gösterilmiştir, Yinede Dikkatli Olunuz ) Muhtelif Ve Çeşitli Dualar. Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Amentübillahil aliyyül azim ve tevekkeltü alel hayyul kayyum. Tüm Zamanlar GMT +2 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 20:23. Powered by vBulletin® Version kapal yerinegöre verilen güce kuvvete karşı bir şükür, yerine göre de güç kuvvet için edilen bir du'âdır. ezân okunurken müezzin hayye 'ales-salâh ve hayye 'alel-felâh dediğinde, dinleyenler tarafından söylenir. - hayye 'ales-salâh (namaza gelin) - la havle vela kuvvete illa billahil aliyyul azim. - hayye 'alel-felâh Arapça Amentü billahil azim ve kefertü bil cibti vettâguti vestemse › Urduca: Çeviri yapılırken hata oluştu. Tekrar hemen çevir butonuna t. Arapça - Urduca çeviri (v1.4 yeni)? Arapça. Amentü billahil azim ve kefertü bil cibti vettâguti vestemsektü bil urvetil X7LLU3. Değerli kardeşimiz, Amentü, İslâm dininin iman esaslarını ana hatlarıyla ifade eden terimdir. Arapça'da âmene fiilinin birinci tekil şahsı olan ve “inandım” mânasına gelen âmentü, Kur'an'da üç yerde, söz sahibinin imanını açıklarken kullandığı bir ifade olarak geçer.bk. Yûnus Suresi, 190; Yâsîn Suresi, 36-25; Şûrâ Suresi, 42/15. Şûra sûresinde doğrudan doğruya Hz. Peygamber sav'e “âmentü” demesi emredilir. Buna daya­narak âmentünün Kur'an'da yer alan bir terim olduğunu söylemek mümkündür. “Âmentü billahi ve melâiketihî ve kütübihî ve rusülihî ve'l-yevmi'l-âhiri ve bi'l kaderi hayrihî ve şerrihî mine'llâhi teâlâ; ve'l-ba'sü ba'de'l-mevti hakk eşhedü en lâ ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhû ve resûlüh” “Allah'a, meleklerine, kitaplarına, pey­gamberlerine, âhiret gününe, kadere, hayır ve şerrin Allah'tan olduğuna iman ettim. Ölümden sonra diriliş gerçektir. Allah'tan başka ilâh olmadığına, Muhammed'in onun kulu ve elçisi olduğu­na şahadet ederim.” şeklinde sıralanan ve mü'menün bih olarak da adlandırı­lan itikadı esasların hepsi âmentü teri­miyle ifade edilir. Âmentü'de sıralanan ve Ehl-i sünnet inancına bağlı herkesin kabul etmesi ge­reken bu iman esasları Kur'an'da çeşitli ifadelerle yer almıştır. Bir yerde mümi­nin vasıfları olarak Allah'a, âhiret günü­ne, meleklere, kitaba Kur'an'a ve pey­gamberlere iman şeklinde sıralanırken bk. Bakara Suresi, 2/177. başka bir yerde müminlere “Allah'a, peygamberine Hz. Muhammed'e, peygamberine indirdiği ki­taba Kur'an'a ve önceden indirdiği ki­taba iman etmeleri emredilir. bk. Nisâ Suresi, 4/136 Buna karşılık Allah'ı, me­leklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve âhiret gününü inkâr edenin koyu bir sapıklık içinde olduğu belirtilir. bk. Nisâ Suresi, 4/136. Bu âyetlerde değişik şekillerde sıralanan iman esasları Allah'a, meleklere, kitap­lara, peygamberlere ve âhirete iman ol­mak üzere beş ilkede toplanmış ve ge­leneksel âmentü metninde bulunan ka­der, yani hayır ve şerrin Allah'tan oldu­ğu inancı bunlar arasında zikredilmemiştir. Âmentüdeki iman esaslarının sa­yısı ve muhtevası hadislerde de farklı­dır. Buhârinin rivayet ettiği Cibril hadisinde, “İman nedir?” sorusuna, “Allah'a, meleklerine, Allah'ın görüleceğine, pey­gamberlerine ve öldükten sonra diril­meye inanmandır.” Buhârî, İmân, 37. cevabı verilerek sayılan beş değişik esas arasında da kader zikredilmediği hal­de İbn Hanbel Müsned, I, 21. Müslim İmân, 1 Tirmizî İmân, 4 İbn Mâce Mukaddime, 9 Ebû Dâvûd Sünnet, 17 ve Nesâînin İmân, 4 rivayetlerinde “hayrı ve şerri ile birlikte kadere iman” esası diğerlerine ilâve olarak zikredilir. Tirmizî'nin diğer bir rivayetine göre Hz. Peygamber sav, “âmentü” lafzıyla başlayan bir hadisinde Fiten, 63. “Ben Al­lah'a, meleklerine, kitaplarına ve âhiret gönüne inandım.” demiştir. Bu hadiste de iman esaslarının yine beş noktada top­landığı ve Kur'an'da olduğu gibi burada da İman esaslarını formülleştiren âmentü metninden bir kısmının eksik olduğu görülür. İman esaslarını âmentü formü­lünde olduğu gibi topluca konu edinen bazı âyet ve hadislerde kadere imanın yer almayışı, onun ilim, irâde, kudret ve tekvin sıfatları içinde mütalaa edilebi­len özelliğine bağlı olsa gerektir. Yoksa Mu'tezile'nin ve günümüzdeki bazı araş­tırmacıların iddia ettiği gibi İslâm'da kader inancı­nın bulunmayışından dolayı değildir. Ni­tekim özellikle kader inancı üzerinde duran başka âyet ve hadisler de vardır. Aslında İslâm literatüründe iman esasları “Allah'a, peygambere ve âhiret gününe iman” şeklinde önce üç el-usûlü's-selâse. sonra kelime-i şehâdette belirtildiği üzere Allah'a ve Hz. Muhammed'in peygamberliğine iman şek­linde iki, son olarak da Allah'a iman şek­linde aslü'l-usûl tek bir esasta özetlen­miştir. Bu son yaklaşıma göre Peygamber'e iman, Allah'a imana ulaşmanın yo­lu, âhiret de Allah'ın fiillerinden biri olduğundan Allah'a iman edilince ötekiler kendiliğinden benimsenmiş olur. İş­te Hz. Peygamber sav imanı, “Allah'tan baş­ka ilâh olmadığını tasdik etmektir.” diye tarif ederken bk. Müslim, İmân, 33, Tirmizî, İmân, 5. ve “Allah'tan başka ilâh yoktur, diyen cennete girer.” müjde­sini verirken bk. Tirmizî, İmân, 17. bu gerçeği ifade etmiştir. Dini bilgilerin öğretilmesinde ilk sırayı alan ve ilk devirlerden beri ögretilegelen Ehl-i sünnetin geleneksel itikad metni olan âmentünün, başta Cibril hadisi ol­mak üzere, Hz. Peygamber sav'in “İman ne­dir?” sorusuna verdiği değişik cevap­lardan bk. Müsned, I, 19; Tirmizî, Ka­der, 17; Ebû Dâvûd, Sünnet, 34; İbn Mâce, Mukaddime, 9. derlendiği anla­şılmaktadır. Zira Tirmizî'nin bir rivaye­tinde Fiten, 63. yer almayan kısımlar Müslim'de İmân, 46, 53 İbn Mâce'de Mukaddime, 10 ve Tirmizinin başka bir rivayetinde Kader, 10. aynı lafız­larla zikredilmektedir. İbn Hacer ve Aynî'nin Cibril hadisine yaptıkları şerhler de bu görüşü teyit etmektedir bk. Fethu'l-bârî, I, 197; 'Ümdetul-kârî, 1, 326, 335 Âmentü klişesine akaid kitapları içinde ilk defa İmâm-ı Âzam'ın el-Fıkhü'l-ekber"ine rastlanır. s. 1 Daha sonra Hakîm es-Semerkandî es-Sevâdü'l-A'zam'da s. 5 ve özellikle Ebü'l-Leys es-Semerkandî Beyânü 'akideti'l-usûl adlı eserinde iman esaslarını âmentü biçiminde özetlemiştir. Müteahhir devirde Ubeydullah b. Muhammed es-Semerkandinin âmentüyü şerhederek bk el-cAkîdetüz-zekiyye, vr. 2a vd. başlattı­ğı “âmentü şerhi” telif türü, kendisin­den sonra da devam etmiştir. Âmentü öğretiminin Mâtürîdîler arasında son derece yaygın olmasında, konuyla ilgili ilk eserleri Semerkandlı âlimlerin yazmış olmalarının etkisi büyüktür. bk. Diyanet İslam Ansiklopedisi, Amentü md. Selam ve dua ile...Sorularla İslamiyet zeinarda 12-07-13 2258 Alıntı Yaraliasik Nickli Üyeden Alıntı Mesaj 25967 dilek duasını ayırma duası olarak vermişsiniz ya tebrikler,herkesin aklına gelmez böyle bişey iki kişiyi birbirinden ayırmak da bir çeşit dilek değil midir?? Adı üstünde dilek duası,yani her dilek için okunabilecek duadır..... Konuyla ilgili çok çeşitli işlemler yapmak mümkün. Bu tarz uygulamalar özel olarak hazırlanması gerekmektedir. Ayırma soğutma ile ilgili dualara yer verilmiştir. İstenen kişi veya kişilerin ayrılmaları niyetiyle aşağıdaki celileler bir oturuşta bin kere okunmalıdır. Bu yönde etkilidir. Okunacak ayetlerden olan kerimeleri şöyledirAmentü billahil aliyyül azim ve tevekkeltü alel hayyul uhiyye ileyye ennehüs temae neferün minel cini fekalu inna semina kuranen aceba yehdi ilel rüşdi fe amenna bih ve len müşrike bi rabbina ehad ave ennehü Teala ceddü rabbina mettehaze sahibeten vela veleda ve ennehü kane yekulu sefiyhüna alallahi şatata ve enna zennenna en len tekulel insü vel cinnü alallahi keziba ve ennenhü kane ricalün minel insü yeuzune bi ricalin minel cini fezadühüm reheka ve ennehüm zannü kema zanentüm en lilen yeb asallahu ehada ve enna lemessessemae fevecedna ha muliet harasen şediden ve şuruba ve enna künna nekudü minha mekaide lisem i femen yestemiil ane yecid lehü şihaben rasada ve bi esmail azim ilinsü ve davetil ceberutu ve bi hakkı ademe nurikel insi ve bi hakkılcinni vel insi ve ila hazihil esmai ve bi hakkı hamim ayın sinkaf ve bi hakkı taha ve bi hakkı esmaillahi Teala ve bihakkı hatemi Süleyman bin davud ve bihakkı kef hayın sad innehü veliyyü ve ilahi ademe ve ilahi seyyide hü ves sultane ademe ya zel celali vel ikram ey nuri nurike ins adem ve bihakkı Mustafa ve bihakkı Zebur in insi adem ve bi hakkıl nebiyi insi adem ve bihakkı yunus insi adem ya azim ve bihakkı İbrahim insi adem ve bi hakık cebrali insi adem ya Allah ya Allah ya Allah ya rahman ya rahman ya rahman ya rahim ya gaffar ya şekur ya halim ya sultan ya subhan ya macid ya vahid ya kahir ya kadim ya hannan ya Mennan ya deyyan ya gufran veya enzellahu mines semai min main fe ehya bihil ardi bade mevtiha ve iza cael insü hazihi sebate bi kudretillahi Teala ve izzetillahi ya zel celali vel ikram allahümme sehirli kalbi burada tesir etmek istediğinin adını ve anne adını söyle el acele el acele el acele es saate es saate es saate el vehan el vehan el vehan. "Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azîm" ne demektir? Nerelerde okunur, anlamı, arapça metni, türkçe okunuşu ve fazileti ile ilgili yazılışı Türkçe Okunuşu “Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azîm” Anlamı “Güç ve kuvvet, sadece Yüce ve Büyük olan Allah Teâlâ’nın yardımıyladır.” "Lâ Havle Velâ Kuvvete İllâ Billâh" duası ayet midir? Asıl söyleniş şekli Lâ Havle Velâ Kuvvete İllâ Billâh'tır Buharî, Ezan, 7; Müslim, Salât, 12. Kur'ân-ı Kerim'de ise "Lâ Kuvvete İllâ Billâh" şeklinde geçmektedir el-Kehf,18/39. Lafız itibariyle kısa fakat anlam itibariyle çok kapsamlı olan bir zikir ve duâ cümlesi olup Peygamberimizin ifadesiyle "Cennet'in hazinelerinden bir hazinedir" Tirmizî, Daavât, 57, 119. Bu kısa ve özlü cümle, müezzin ezan okurken, namazlardan sonra, bir yolculuk esnasında, yolculuk dönüşünde veya yapılan herhangi bir hayırlı iş ve amelden sonra veyahut da herhangi bir zaman ve mekâna bağlı olmaksızın uygun olan her yer ve zamanda bizzat Peygamber Efendimiz tarafından okunmuş ve Ashâba da tavsiye edilmiştir. Fazileti ile İlgili Hadis-i Şerif Ebû Musa el-Eş’arî -radıyallahu anh-’dan rivayete göre Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Hazretleri Hayber Gazâsı’na giderken maiyyetinde bulunan ashâb-ı kiram bir vadiye vardıkta yüksek sesle tekbîr ve tehlîl ederek bağıra bağıra zikrullah etmeye başladılar. Rasûlullah -sallallahu teâlâ aleyhi ve sellem- Hazretleri “– Kendinize rıfk u merhamet ediniz. Zîra siz ne sağıra, ne de gâibe duâ ediyorsunuz. Ancak her şeyi hakkıyle işiten ve size sizden yakin olan Allah’a duâ ediyorsunuz. Ve Allahü Teâlâ Hazretleri siz nerede olursanız berâberinizdedir” buyurdu. Buhârî, Cihâd, 131; Müslim, Zikir, 44 Ebû Musa diyor ki O esnada ben, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Hazretlerinin hayvanının arkasında Zât-ı risâletpenâhîleriyle birlikte beraberdim. Ve lisânımla لَا حَوْلَ وَلَا قُوَّةَ اِلَّا بِااللّٰهِ diyordum. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-Hazretleri bana hitaben “– Ey Abdullah bin Kays” buyurdu. Ben de icabetle “– Lebbeyk yâ Rasûllallah” dedim. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Hazretleri bana hitaben “– Ben sana cennet-i a’lânın hazînelerinden bir hazîneye delâlet edeyim mi?” buyurunca ben hemen “– Babam ve anam sana feda olsun yâ Rasûlallah! Evet irşâd ediniz” dedim. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Hazretleri لَا حَوْلَ وَلَا قُوَّةَ اِلَّا بِااللّٰهِ “Ma’sıyetten sakınmak ve tâat ve ibâdetlerde kuvvet ve kudret ancak Allah Teâlâ Hazretleri’nin tevfık-i Rabbâniyyesi ve irâde-i Sübhâniyyesiyledir.” buyurdu. Buhârî, Megazi, 38 Yâni “Cümle âlemin müdebbir-i hakîkisi ve mutasarrıfı, hepsinin hâlıkı olan Allah -sübhânehû ve teâlâ- Hazretleri’dir” demektir. Ezan Okunurken Söylenir Ömer b. Hattâb bu cümle ile ilgili olarak şöyle demiştir. "Rasûlullah Müezzin Allahu Ekber, Allahu Ekber" dediği vakit sizden biriniz Allahu Ekber, Allahu Ekber" der; sonra müezzin "Eşhedü en lâ ilâhe illallah"dediği vakit o da "Eşhedü en lâ ilahe illâllah" derse, sonra müezzin Eşhedü enne Muhammeden Rasûlullah" dediği vakit, o da Eşhedü enne Muhammeden Rasûlullah" der. Müezzin "Hayye alessalâh" dediği vakit o da "Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh" der. Sonra müezzin "Hayye alelfelâh" dediği vakit o da "Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh" derse, sonra, Allahu Ekber, Allahu Ekber" dediğinde o da Allahu Ekber, Allahu Ekber" derse, sonra müezzin Lâ ilâhe illallah"dediği vakit, o da bütün kalbiyle La ilâhe illallah" derse, Cennete girer "buyurdular" Müslim, Salât, 12. Namazın Sonunda Söylenir Ashabdan Abdullah İbn Zübeyr, her namazın sonunda, selâm verdiği vakit, şöyle derdi "Allah'dan başka hiç bir ilâh yoktur. Yalnız O vardır. Şeriki yoktur; mülk O'nundur, hamd da O'na mahsustur. Hem O, her şeye kâdirdir. Güç ve kuvvet ancak Allah'a mahsustur Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh. Allah'dan başka hiç bir ilâh yoktur. Biz de ancak O'na ibâdet ederiz. Nimet O'nun, fazilet O'nun, güzel senâövgü da O'nundur. Kâfirler patlasa da, dinde samimi olarak Allah'dan başka ilâh yoktur deriz." İbn Zübeyr "Rasûlullah her namazın sonunda bunlarla tehlil yapardı"demiştir Müslim, Mesacid, 139. Evden Çıkarken Okunur Enes b. Mâlik tarafından rivâyet edilen bir hadiste Hz. Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur "Evinden çıkarken ,şu duâyı okuyan kişiye bu duâ kâfidir. O adam muhafaza altına alınır. Şeytan da o adamdan uzaklaşıp bir kenara çekilir. O duâ Bismillâhi tevekeltü alallâhi lâ havle velâ kuvvete illâ billâh'tır" Tirmizi, Daavât, 34. Hacerül Esved Karşısında Okunur "Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh" duâsının okunduğu bir başka yer de Hacerül-Esved'in karşısıdır İbn Mâce, Hacc, 32. İslam ve İhsan Ayetel Kürsi namazlardan sonra okunması ve sahip olduğu faziletleri açısından İslam alemi için büyük bir öneme sahiptir. Peki, Hüvel aliyyül azim ne demek? Hayyul kayyum ne demek? Ayetel Kürsi’nin Türkçe anlamı ve diyanet meali konusunda tüm bilgileri bir araya LA İLAHE İLLA HÜVEL HAYYUL KAYYUM NE DEMEK?Allah kendisinden başka hiçbir ilah olmayandır. Diridir, Kürsi Türkçe Anlamı ve Diyanet MealiAyetel Kürsi Arapça lâ ilâhe illâ hüvel hayyül kayyûm, lâ te’huzühu sinetün velâ nevm, lehu mâ fissemâvâti ve ma fil’ard, men zellezi yeşfeu indehu illâ bi’iznih, ya’lemü mâ beyne eydiyhim vemâ halfehüm, velâ yü-hîtûne bi’şey’im min ilmihî illâ bima şâe vesia kürsiyyühüssemâvâti vel’ard, velâ yeûdühû hıfzuhümâ ve hüvel aliyyül Kürsi Duası Türkçe AnlamıRahmân ve Rahîm olan Allah’ın başka hiçbir ilah yoktur. O, daima yaşayan, daima duran, bütün varlıkları ayakta tutandır. O’nu ne gaflet basar, ne de uyku. Göklerdeki ve yerdeki herşey O’nundur. O’nun izni olmadan huzurunda şefaat etmek kimin haddine! Onların önlerinde ve arkalarında ne varsa hepsini bilir. Onlar ise, O’nun dilediği kadarından başka ilminden hiçbir şey kavrayamazlar. O’nun hükümdarlığı, bütün gökleri ve yeri kucaklamıştır. Her ikisini görüp gözetmek, ona bir ağırlık da vermez. O, çok yüce, çok büyüktür. Continue Reading

amentü billahil aliyyül azim ve tevekkeltü alel hayyul kayyum manası