fkLYZA6. Anne babalar çocuklarında korkuların sebebi olabiliyorken, doğru yaklaşımlarıyla onların korkularını aşmasında da çok etkili olabiliyor Çocuklar her dönemde farklı farklı korkular yaşarlar. Önemli olan, anne ve babanın doğru yaklaşımı ile bu korkuları aşabilmeleri ve ileri yaşlara aktarmamaları… Tutarsız ve disiplinsiz ya da aşırı koruyucu anne baba tutumlarının da çocuklarda korku yarattığını söyleyen Uzman Psikolog Aylin Sezer, önemli bilgiler 3-4 yaşına kadar yüksek ses, hızlı hareketler, yabancılar ve özellikle anne-babadan ayrılmaya dair korkular yaşarken; 3-6 yaş arası, daha çok karanlık, canavarlar, gece duydukları garip sesler ve köpek gibi hayvanlara dair korkular geliştirirler…Bu korkular, okul çağında, fırtına gibi doğal afetlerden, evde yalnız kalmaktan, hekime gitmekten, azarlanmaktan, reddedilmekten, başarısız olmaktan korkmaya dönüşür. 3-6 yaş, çocukluk çağı korkularının arttığı bir dönem olarak bilinmektedir. Karanlık, gök gürültüsü, yangın, yabancılar, eve hırsız girmesi, anne babasından uzak kalma, bedenine bir zarar geleceği korkuları bu dönemde öne çıkar. Aynı dönemde, örümcek gibi ufak böceklerden veya büyük köpeklerden korkmak sıklıkla görülür… Anadolu Sağlık Merkezi Uzman Psikolog Aylin Sezer, çocukluk çağı korkuları konusunda ailelere önemli uyarılarda NORMAL BİR DUYGU MU?Çocukluk korkuları bazen gelişim dönemiyle ilgili olabileceği gibi durumsal da olabilir. Çocuklar büyümeye ve dış dünya ile iletişime geçmeye başladıkları andan itibaren, bu tip korkular yaşamaya başlarlar. Çocuklar için aslında bu korkuların ortaya çıkışı ve halledilişi, kendilerini dış dünyada konumlama çabalarıdır. Bu korkular yoluyla, dış dünya ile mücadele eder ve kendilerine güvenlerini ve babanın tutarsız ve disiplin yöntemleri veya aşırı koruyucu davranışları bazen bu korkuları artırabilmektedir. Dış dünyanın korkutucu ve zarar verici olduğu mesajı sıklıkla yinelenen çocuk, ilişkiye girdiği her nesne, olay ve kişiye korkuyla yaklaşmayı öğrenecektir. Benzer şekilde, boşanma, ölüm, uzun hastane yatışları gibi uzun süreli ayrılıklarda çocuklarda güvensizlik ve tehlikede olduğu hissi KORKTUĞU ŞEYLERLE TEHDİT ETMEYİNBazen ebeveynler ve aile büyükleri de bu korkuların çıkışına veya pekişmesine neden olabilmektedir. “Yaramazlık yaparsan, seni bırakırım”, “yemeğini bitirmezsen, seni başkasına veririz”, “evden çıkarsan seni kaçırırlar”, “o odaya girme, orda öcü var” gibi çocuğun davranışını yönlendirme amacıyla düşünmeden söylenen sözler, çocuklarda korkulara yol açabilir. Çocukların çekincelerinin üzerine gitmek bunları çoğu zaman korkuya, ilerde ergenlik dönemlerinde de fobi veya takıntılara dönüştürebilmektedir. Örnek olarak, karanlıktan korkan bir çocuğa, neden korktuğunu sormak ve bunu anlamasına yardımcı olmak yerine, karanlık bir odaya kapatmak, maalesef sıkça uygulanan ama oldukça zarar verici bir müdahaledir. Benzer şekilde, çocuğu her yaramazlık yaptığında “seni doktora götüreceğim, iğne yapacak” diye korkuttuktan sonra, çocuğun doktor korkusu geliştirmesine ALAY ETMEYİNÇocukların korkularını önemsememek, ayıplamak veya korkularıyla alay etmek de bu korkuların artmasına neden olacaktır. Çocuk bu sefer küçük düşme, aşağılanma kaygısıyla, korkusunu ifade edemeyecek ve destek alamayacaktır. Bu durum da korku yaratan durum karşısında yaşadığı çaresizliği bağımsız olarak, çocukların yaşadığı korkuları anlamaya çalışırken akılda bulundurmanın faydalı olduğu bir konu da, bu korkunun çocuğa ikincil bir kazanç sağlayıp sağlamadığıdır. Örneğin, yalnız uyumaya başladıktan sonra, korkuları yüzünden anne ve babasının yatağında uyumaya başlayan çocuğun, bunu, korkusunun bir ödülü olarak görmesi yanlış davranışı ödüllendirmek olacaktır. Başka bir örnek, yalnız kalmaktan korktuğu için, aslında kendisiyle fazla ilgilenmeyen anne ve babasının hep yanında olmasını sağlamaya çalışması BABALAR NELER YAPMALI?* Çocuğunuzun korkusuna saygı gösterin, korkuların çoğunun geçici olduğunu, ruhsal gelişiminin bir parçası olduğunu bilin. Çocuğunuzun genellikle bu korkunun üstesinden kendi kendine gelebileceğini unutmayın ve onu bu korkuyla uğraşması için cesaretlendirin.* Korktuğu şeyleri anlamaya çalışın, bunu yaparken, çocuğunuzun kişiliğini, sizle ilişkisini ve o sıralar ailede olan önemli olayları göz önünde bulundurun.* Çocukluk çağında önemli olan, çocuğun kendisini anne-babasının yanında güvende hissetmesidir. Anne- babayla kurulan güvenli bağ, bu korkuların giderilmesinde en önemli faktördür. Çocuğa güvenli ve istikrarlı bir ortam yaratmak, hem bu korkuların büyümesini önleyecek hem de çocuğa bu gelişiminin bir parçası olan korkuları yenmesi için cesaret verecektir.* Özellikle erken yaşlardaki çocukluk korkuları, genelde gelişimsel meselelerle ilgilidir ve profesyonel müdahaleye gereksinim duymadan kendiliğinden geçer. Bu noktada ailenin tutumu ve korkuya nasıl yaklaştığı önemlidir. Çocuğun neden, niçin korktuğunu ona sorarak anlamak ve birlikte bu korkuyla baş etmeye çalışmak önemlidir. Çocuk karanlıktan korkuyorsa, onunla birlikte odaya gitmek, ışık açık ve kapalıyken odada birlikte oturmak, aslında bir şeyin değişmediğini göstermek etkili olacaktır. Yalnız yatmaktan korkuyorsa, uyuyana kadar yanında kalmak o uyuduktan sonra kendi odanıza gideceğinizi mutlaka söyleyerek, odada veya koridorda bir ışık bırakmak, odasının kapısını açık bırakıp, ihtiyacı olursa seslenebileceğini söylemek, çocuğu rahatlatacaktır.* Çocuğun korkuları, gündelik yaşamını engellemeye başladıysa uyku, iştah, oyun alışkanlıkları, yaşına ve karakterine uygun olmayan davranışlar gösteriyorsa, bazı yerler, kişiler veya durumlardan kaçınmaya başladıysa, rahatlatılmaya rağmen korku ısrarcı bir şekilde kalıyorsa veya kötüleşiyorsa 1 aydan daha fazla, fiziksel nedeni olmayan, ısrarcı bedensel şikayetleri varsa sürekli karın ağrısı, başağrısı, hafif takıntı davranışları geliştirmeye başladıysa, normal gelişimin dışında korkular yaşadığını kabuslar, korkusundan dolayı uyuyamaması, odasına girmemek için ağlama nöbetleri geçirmesi gibi, normal yaşamını devam ettirmesine engel olacak boyuttaysa, mutlaka bir çocuk ruh sağlığı uzmanına başvurmak önem taşır. Haberler > Çocukken Nedenini Anlayamadığımız İçin Korktuğumuz 12 Şey - 1714 Çocukken; şimdilerde küçük olduğunu bildiğimiz ama o zamanki koskoca hayallerimizin bize yaşattığı bir çok şeyden korkmuşuzdur hepimiz... Bazen gece bazen gündüz saklanmışızdır korkularımızdan. Hatta çocukluk korkularını hala atamayanlar var... Peki neydi bunlar, nedendi? 1. Karanlık İlki tabii ki karanlık... Çünkü çocukken ikna olmadığın her şeyden korkarsın ki büyüsek de değişmez çoğumuzda. Karanlığın içinden ne çıkacağını bilemeyiz. Korkuların birincisidir karanlık ve diğer korkuların çıkmasına sebeptir aslında. 2. Öcü Anlamını hala bir çok şey ile ifade edebildiğimiz ve ne olacağı hakkında gerçek bir fikrimizin olmadığı bir kelime. Kendi adıma 'öç' kelimesinden türediğine inanıyorum ama kimin öç-ü olduğu hakkında bir fikrim yok. 3. Kömürlük Şimdilerde çoğu çocuk bilmez tabii. Ama bizim çocukluklarımızda apartmanda canavar beslediklerini düşündüğümüz yerler vardı. Apartmanın kömürlüğü, kilitli merdiven altı, kiler ya da havalandırma gibi... Birçok manasız hikayesi vardı buraların. 4. Kapılar Yanan bir ışık olsun ya da olmasın kapıların arkası her zaman korkutucu gelir çocukken. Kimisi kapı kapalıyken oda da kalmaya tahammül edemezken, kimisi de açık kapıdan sürekli içeriye neyin gireceğini düşünür. Çok uykular kaçmıştır bu yüzden. 5. Tuvalet Çevrenizde ki çocuklara dikkat ederseniz, tuvalete giderken çoğu, ebeveynlerini yanına çağırır. Çünkü orada ki delik onlar için bir şeylerin girdiği değil bir şeylerin çıkabileceği yer anlamındadır. Bir de özel zamanlarda büyükleri ziyarete gittiğimiz köylerde olan tuvaletler vardı ki, kurulan senaryoları anlatmaya zaman yetmez. 6. Su Evet su! Çocukken korkulan bir diğer şeyde sudur. Denizden ya da banyodan korkan bir sürü çocuk var. Boğulma korkusu yaşarlar. Ne de olsa bizde 'Bir kaşık suda boğulmak' diye bir söz var. Olur mu olur! 7. Hayaletler... Varlığının hala tartışıldığı bir şey daha. Öcüden farklı çünkü kafada kurulan yüzlerce modeli var. Aslında korkmakta da haklıymışız. Üzerine o kadar film, hikaye var ki. Hayaletin gemisi var, avcısı var... Birde perili, ruhlu, canavarlı çeşitleri var! 8. Doktorlar... Tabi ki çocukken bizi iyileştireceğine değil canımızı yakacağına inandığımız doktorlar var. Hala iğne olmak korkusuyla ya da kan aldırmak korkusuyla doktora gitmeyen insanlar var. Doktor branşlarının başında Diş Hekimleri en korkutucu olarak ilk sırayı alıyor. Erkek çocuklar için de sünnetçiler var tabi... 9. Palyaçolar Belki çocukları oynatacak diye sevindirecek diye akıla gelmiş bir eğlence yöntemidir ama şimdilerde korkutmak için şakalarda bile sıklıkla kullanılan bir kostüm oldu. Ve gerçekten bir çocuk gözünden bakınca hayal ettikleri canavarlardan çok da uzak bir şekilde değiller. 10. Davulcular Ramazan ayı haricinde birde düğünlerde karşımıza çıkardı. Eğlenceler bir anda kabusa dönüşür çocuklar için... Hatta küçük çocuğu olan ebeveynler düğünden ilk kalkan insanlar arasındadır. Ramazan'da sesten ziyade bir de nara atmalarını eklersek XL bir korku olduğunu söyleyebiliriz. 11. Günah Daha yaşam olgusunu anlamayan çocuklara birde ölüm korkusunu anımsatmak çocuklar için büyük karmaşalara sebep oluyor. Bilmediği bir şey ile çocuğu korkutmak çok büyük sorunlara kucak açıyor. Bir çok çocuk yaptığı hatadan dolayı yakılacağını ya da annesinin cezalandırılacağını düşünüyor... 12. Ve tabii ki korkuların en büyüğü Yalnızlık.. Çocukken en çok korktuğumuz şey yalnızlıktır şüphesiz. Hiçbir çocuk evsiz, annesiz, babasız kalmaya cesaret edemez. Hayat tarafından mecbur kalırlar bazen... Ama çocukken asla seçim olarak düşünmediğimiz şeydir. En büyük korkudur, hiç bir anlamı yoktur. Yalnız kalmış bir çocuğun tek sorusu olur NEDEN??? Sürekli ağlayan çocuklara nasıl yaklaşılması gerektiğini Psikiyatrist Dr. Sabri Yurdakul ağlayan çocuklar konusunda büyüklerin sabırlı olmaları gerekir. Bizim yönümüzden çocukların ağlamasından çok daha önemlisi neden ağladıklarıdır. Neden ağladıklarını bilmeden onlara tepki vermek bizi yanlış yerlere götürecektir. Büyüklerin ilk aklına gelen ağlayacak hiçbir şeyi olmadığı halde ağladığı, bunu şımarıklığından ki şımarıklıktan ağlayan çocuklar da vardır ama tüm ağlamaları hemen bu gruba koyarsak o zaman çocuğumuzu anlama ve ona yardım etme ihtimalini ortadan kaldırmış oluruz. Bu da bizi daha zor duruma sokabilir. Bu yüzden öncelikle iyilikle yaklaşıp ağlama nedenini öğrenmeliyiz. Bu nedeninin bize doğru ya da yanlış gelmesi değil onun bu nedenle ağlaması önemlidir. Bu yüzden de onu ağlatan nedeni ortadan kaldırmaya çalışmalıyız. Ancak kimi zaman alışverişte olduğu gibi istediği olmayınca ağlayan bir çocuğa alınması gereken tavır onun istediğini yapmak değildir. Bunun yerine istediği şeyi yapamayacaksak neden yapamadığımızı uygun bir şekilde ona anlatmamız gerekir. Bunu yaptığımız halde ağlıyorsa o zaman çok üstüne gitmemeli, ağlayarak ilişki kurmasına engel olmalıyız. Ancak bunu yaparken olayı objektif olarak değerlendirmeli, haklı olup olmadığına bakmalıyız. Bize göre haksız bir ağlama onun yönünden haklı olup içli içli ağlamaya devam zaman çocukların haksızlığa uğradıklarında daha çok ağladıklarına inanırım. Böyle bir durum varsa ağlamaları geçmeyecek ve “siz beni anlamıyorsunuz” diye ağlamaya devam edecektir. Bu durumda onu ağlatmak yerine sorunu çözmeye yönelmek, dikkatini başka yöne çekmek faydalı ve babanın tutumu çok önemliAnne ve babanın çocuğun ağlaması konusundaki tutumu da burada önem kazanacak ve ortak dil ile ona karşı konuşmaları daha faydalı olacaktır. Annenin olur dediğine babanın olmaz demesi, babanın kabul dediğini de annenin reddetmesi sadece çocuğun aklını karıştırmayacak, anne ve babanın da davranışlarını ayarlamasını engelleyerek yanlış davranmalarına neden olacaktır. Bütün bunlara dikkat etmek çocukların gereksiz yere uzun süre ağlamalarını engelleyecek, ağlamaları çocukça gözyaşlarının ötesine gitmeyecektir. Soru Sürekli korkuyorum diyor Aslında sorumu doğru yere sorup sormadığımı bilmiyorum ama seçeneklerde çocuk piskolojisi diye bir şık yok. Şimdiden teşekkür ederim soruma verdiğiniz yanıtlar için . 22 aylık bir kızım var ve şu son 1 haftadır çok sık olmakla birlikte özellikle korkuyorum pek önemsemedim ama Dün o mutfakta bense salondayken sürekli bana seslenerek anne korkuyorum dedi önce önemsemedim ilgi çekmek için olduğunu düşündüm ancak mutfağa gittiğimde sandalyenin dibine çokmüş ve oyuncağına sarılmış olduğunu bir durumda ne yapmam uygundur nasıl bir yaklaşım takınmalıyım? Bu Soruya Doktor Cevabı Gönder Çocuklarımızın günden güne mutlu olabilmeleri için onlara başarısız olma korkularını aşmaları için destek başarısızlık korkusu olduğu zaman, potansiyellerini gerektiği gibi kullanamamakla birlikte, duygusal olarak da oldukça zorlanmaya başlarlar. Zayıf, kırılgan, demotive, yetersiz hisseder ve bir şeyleri denemekten çekinirler.“Başarısızlık” kelimesi, ebeveynlerin duymaktan en çok korktukları kelimelerden biridir. Bu genellikle, hataları cezalandırmaya ve başarısızlığı olumsuz bir şey olarak kodlamaya meyilli eğitim sisteminden yapılmasının sebebi alay, aşağılama ya da reddedilme olduğu zaman, bu bireylerin bazı fırsatları kaçırmalarına sebep olabilir. Sonuç olarak, bu onların büyümelerinin ve fırsatları değerlendirmelerinin önüne şey için savaşacak konumda olmamak, yaşam kalitenizi düşürür ve refahınızın önüne geçer. Bu yazımızda bununla ilgili daha detaylı bilgiler başarısızlık korkusu olduğunu düşünüyorsanız, bu yazımızda bahsedeceğimiz teknikler aracılığıyla ona bunun üstesinden gelmesi için yardım etmenizi Korkusu Olan Çocukların Özellikleri Stres Anksiyete Depresyon Kendini soyutlama Düşük özgüven Yapıcı da olsa eleştiriye karşı toleranssızlık Bağışıklık sistemi depresif bir hal aldığı için yetersiz savunma Düşünce ve duyguları ifade etmekten ve harekete geçmekten korkma Başarısızlık korkusu çocuklarda çok kolay bir şekilde fark edilebilir. Genellikle yaptıkları şey yüzünden yargılanmaktan ya da reddedilmekten korkarlar. Bunun sonucunda, oldukça tedbirli davranırlar ve diğer insanlarla ilişki kurmaktan birlikte, başarısızlık korkusu çocukların rahatsız hissetmelerine ve belirli şeyleri yaparken gerilmelerine sebep aile ortamında, yaptıkları hatalar yüzünden cezalandırılıyorlarsa sindirilmiş hissederler ve bu da zamanla ebeveynlerine güvenmemelerine sebep olur. Bu aile ilişkilerinde ciddi bozulmalara yol başarısızlık korkusu risk alma, dünyayı keşfetme fırsatı elde etme ve gelişmenin önüne geçer. Bundan dolayı, oldukça zayıf tecrübeler çocuk başarısız olmaktan korktuğu için bir şeyler yapmayı reddedebilir. Bu güvencesizlik ve özgüvensizlik çocuğun hayatının büyük bir kısmını etkisi altına Başarısızlık Korkusu Neden Oluşur? Mükemmeliyetçilik İlgi Eksikliği Ebeveynlerin çocuklardan beklentileri Fiziksel ve psikolojik istismar aşağılama, ceza, dayatmalar vs. Ebeveynler çocuklarını her konuda mükemmel olmak için zorladıkları zaman, onlar için bir yanılsama yaratırlar ve onları dengesiz bir psiko-duygusal sağlığa sahip olmaya yazık ki, medya da çocuklarda ve toplumun genelinde bir başarısızlık korkusunun yayılmasına sebep mı? Başarısız insanların kötü göründükleri, prestij sahibi olmadıkları, sosyal çevrelerinin olmadığı, az sayıda beceriye sahip oldukları ya da doğrudan beceriksiz oldukları, kısacası; zavallı oldukları imajını reddetme tamamen bununla ilgilidir. Ayrıca, başarılı insan kavramı materyal bir kavramdır ve geçici reklam ve ticaret dünyası tarafından bizlere empoze Korkusunun Üstesinden Gelebilmek İçin StratejilerBaşarısızlık dünyanın sonu değildir. Başarısızlık ya da hata yapmak, size gelişmenize yarayan imkanlar sunar, analitik kapasitesinizi artırır, ders almanızı ve bir şeyleri düzeltmenizi sağlar ve hayatınızda çok daha güçlü ve bilge bir şekilde korkularının üstesinden kendi başlarına gelmeleri gerektiğini öğretmelisiniz. Fakat bununla birlikte, ebeveynlerinin onlarla ilgilendiklerini, onlara tavsiyelerde bulunabileceklerini ve onları desteklediklerini de öğretin. Bu açıdan, onların kapasitelerini güçlendirmeli, onları yönlendirmeli, güvende hissetmelerini sağlamalı, saygı ve anlayış göstermelisiniz. Ayrıca onlara sürekli, başarısızlıkların üstesinden gelinebileceğini ve başarısızlığın her zaman kötü bir şey olmadığını da öğretin. Çoğu hata ardından hoş anılar değiştirebilecekleri şeyleri gösterelim ve kendi başlarına değiştiremeyecekleri şeyler konusunda yardımcı olalım. Bu sayede, yaftalanan “zavallı” ya da “başarısız” insan etiketlerinin bizi tanımlamadığını ya da hayatımız boyunca üzerimize yapışmadığını daha kolay bir şekilde Yardımcı Olmanın Yolları Çabalarını takdir edin. Örneğin, sınavda en yüksek notu almadılarsa dahi, çok fazla çabaladıklarını bilin, bu çabalarını takdir edin ve bir sonraki sınavda daha iyi not almak için onları motive edin. Koyduğunuz hedefler gerçekçi ve uygun olmalı. Onları eğiterek, kendi kapasiteleri dahilinde ölçülebilir, mantıklı ve başarılabilir hedefler koymaları için destekleyin. İstikrar çok önemlidir. Onları direnmeleri, ilk hata ya da başarısızlıkta görevlerinden ve hedeflerinden vazgeçmemeleri yönünde eğitin ve yüreklendirin. Ebeveynler çocuklara örnek olmalıdırlar. Ebeveynlerin çocuklar üzerindeki etkisi oldukça büyüktür. Çocuklar, özellikle de küçük yaşlarda, ebeveynlerini örnek alırlar ve onları rol model belirlerler. İstediğiniz şey ve beklediğiniz sonuç konusunda onlara örnek olmuyorsanız, onlara bir şeyler öğretmek, onlardan az çok bir şeyler talep etmek imkansızdır. Onların içine korku duygusunu işlemeyin. Çok fazla üstlerine titremeyin. Başarısızlık korkusu yaratmamak adına, sorunları ve zorlukları görmezden gelmemeli, onlar için hemen hemen her şeyi yapmamalısınız. Onları kendi kendilerine yetebilecekleri şekilde otonom bireyler olarak yetiştirmek daha faydalı olacaktır. Her şeye izin vermek de düşmanınızdır. Çocuklar, hangi yaşta olurlarsa olsunlar, onlara zorlu görevlerde yardımcı olacak bir rehbere, rol modele ve örnek olacak birine ihtiyaç duyarlar. Onların rol model ve rehberi ebeveynleridir. Her şeyi evin dışında öğrenmelerini beklemeyin. Onlara öncelikli olarak evde eğitim vermelisiniz. Unutmayın, eğitim evde başlar. İlginizi çekebilir ...

sürekli çocuğuma birşey olacak korkusu