N82LHC. MÂÛN SURESİ Yaşar Nuri Öztürk Yine Yaşar N. Öztürk'ten bir eser daha. Allah ile aldatanlara, Kur'an'ın tokadı niteliğindeki Mâûn suresinin tefsiri... Öyle bir tefsir ki, konu hep aynı surenin etrafında dönüyor olsa da, Kur'an'daki bir çok ayet ve surenin de yer aldığı bir kitap, bu. Anlatım ve konuların detaylı şekilde ele alınması sizi bir süre sonra sıkıyor olsa da, hem surenin detaylı tefsirini hem de İslam tarihindeki bu surenin muhattblarını da okuyacaksınız. Gerek günümüz gerekse de İslamiyetin ilk günlerindeki müşriklere şahit olacaksınız. Göz göre göre, insanlardan bu sureyi ve surenin anlamını gizleyenleri öğreneceksiniz. Mâûn suresi neden önemli peki? Bu sure, sizi Allah'ın adını ve İslamiyeti kullanarak sizlerden/bizlerden milyarlarca lira çalanları ifşa etmemize yardımcı olmaktadır. Sadece günümüzde değil, İslamiyet'in ilk kurulduğu yıllarda bile göz ardı edilen bu Allah emrini hiçe sayarak kimler neleri çalıp çırpmış. Çalan kadar çalana göz yumanın da maruz kaldığı Mâûn tokadı, inanç sahibi gerçek müminlerin bilmesi gereken bir Allah emridir. Mâûn suresinin meali Bismillahirrahmanirrahim Yaşar N. Öztürk meali Gördün mü o, dini yalan sayanı? İşte odur yetimi itip kakan Yoksulu doyurmayı özendirmez o. Lanet olsun o namaz kılanlara/dua edenlere ki, Namazlarından/dualarından gaflet içindedir onlar! Riyaya sapandır onlar/gösteriş yaparlar. Ve onlar, kamu hakkının yerine ulaşmasına/zekâta/yardıma/iyiliğe engel olurlar. Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır meali Gördün mü o dîni tekzib edeni? O dur ki işte iter yetîmi Ve kayırmaz doyurmak üzere miskîni Fakat veyl o namaz kılanlara ki Namazlarından yanılmaktadırlar Onlar ki müraîlik ederler Ve yardımlığı sakınır zekâtı vermezler Hadis Paranın kulu-kölesi olanlar yüzükoyun yere çakılıp gebersin! "Gümüş ve altın paranın, kadifenin, süslü giysilerin kulu kölesi olan, yüzükoyun yere çakılıp gebersin! Yüzükoyun yere çakılsın da yerlerde sürünsün! Vücudunun her yanına dikenler batsın da o dikenleri çıkaramasın! O öyle biridir ki, bir şeyler verildiğinde hoşnut olur, bir şey verilmediği zaman ise asla vefa göstermez" Buharî, cihad 70, rikaak 10; İbn Mâce, zühd 8 Hadisler, ayetler ve tarihi gerçeklerle, Mâûn tokadını bir bir anlatmaktaır, yazar. Ben onu okumam, bunu okumam demeden, yalnızca bilginin, gerçek bilginin peşine takılmanız dileğimle...
55 - Rahman Suresi - Yaşar Nuri Öztürk Meali Bismillâhirrahmânirrahîm. 4. O belletti ona beyanı. 5. Güneş ve Ay. Hesaba bağlıdır her birinin her şeyi. 6. Çimen/yıldız ve ağaç secde ediyorlar. 7. Ve gök. Yükseltti onu. Ve koydu şaşmaz ölçüyü, mizanı. 8. Azgınlık etmeyin ölçü ve tartıda, saptırmayın mizanı. 9. Ölçüyü titizlikle, adaletle koruyun ve hüsrana araç yapmayın mizanı. 10. Ve yerküre. Koydu onu toprakta yaşayacak yaratıklar için. 11. Bir meyve var onda. Ve salkımlarla donatılmış hurma ağaçları. 12. Çimli ve samanlı dâne ve hoş kokulu otlar vardır. 13. Bu böyle iken, Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlıyorsunuz? 14. İnsanı, pişirilmiş çamur gibi kuru bir balçıktan yarattı. 15. Cini de ateşin dumansızından yarattı. 16. Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlıyorsunuz? 17. İki doğunun Rabbi de O'dur, iki batının Rabbi de. 18. Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlıyorsunuz? 19. Salmıştır iki denizi; buluşup kucaklaşıyorlar. 20. Bir ayırıcı var aralarında; kendi sınırlarını aşmıyorlar. 21. Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlıyorsunuz? 22. Çıkıyor onlardan inci ile mercan. 23. Peki Rabbinizin nimetlerinden hangisini sayarsınız yalan? 24. Denizde koca dağlar gibi akıp giden o görkemli gemiler de O'nundur. 25. Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlıyorsunuz? 26. Yer üzerinde bulunan herkes yok olacaktır. 27. Sadece o bağış ve celal sahibi Rabbinin yüzü kalacaktır. 28. Peki, Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlıyorsunuz? 29. Göklerde ve yerde kim varsa O'ndan ister. O, her an yeni bir iş ve oluştadır. 30. Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlıyorsunuz? 31. Ey ağırlıklı ve onurlu iki toplum/ey insan ve cin toplulukları! Sizinle de meşgul olacağız. 32. Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlıyorsunuz? 33. Ey cin ve insan toplulukları! Göklerin ve yerin bucaklarından/köşelerinden geçip gitmeye gücünüz yeterse, hadi geçin gidin. Bilgi ve güç dışında bir şeyle geçip gidemezsiniz! 34. Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlıyorsunuz? 35. İkinizin de üzerine ateşten bir alev ve erimiş bakır/duman gönderilir de başarılı olamazsınız. 36. Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlıyorsunuz? 37. Gök yarılarak, eriyip kızarmış yağ/kırmızıya boyanmış deri gibi bir gül haline geldiği zaman, 38. Rabbinizin nimetlerinden hangisini sayacaksınız yalan? 39. O gün günahlarından ne cin sorguya çekilir ne de insan. 40. Rabbinizin nimetlerinden hangisini sayacaksınız yalan? 41. Suçlular, yüzlerinden tanınır da yakalanırlar perçemlerinden ve ayaklarından. 42. Rabbinizin nimetlerinden hangisini sayacaksınız yalan? 43. İşte bu, günahkârların yalanlayıp durdukları cehennemdir. 44. Onlar, onunla kaynar su arasında dolaşırlar. 45. Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlıyorsunuz? 46. Rabbinin makamından korkan kimseye iki cennet var. 47. Rabbinizin nimetlerinden hangisini sayabilirsiniz yalan? 48. İkisi de çeşit çeşit ağaçlarla/bitkilerle doludur. 49. Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlıyorsunuz? 50. O cennetlerde iki nehir var, kaynayıp akan. 51. Rabbinizin nimetlerinden hangisini sayarsınız yalan? 52. O cennetlerde iki çift var her meyvadan. 53. Rabbinizin nimetlerinden hangisini sayarsınız yalan? 54. Astarları atlastan döşeklere yaslanırlar. İki cennetin meyveleri elle alınacak kadar yakındır. 55. Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlıyorsunuz? 56. O cennetlerde, bakışlarını eşlerine dikmiş öyle dilberler vardır ki, daha önce onları ne cin kirletmiştir ne de insan. 57. Rabbinizin nimetlerinden hangisini sayarsınız yalan? 58. Sanki yakut onlar, sanki mercan... 59. Rabbinizin nimetlerinden hangisini sayarsınız yalan? 60. İhsanın karşılığı sadece ihsan... 61. Rabbinizin nimetlerinden hangisini sayarsınız yalan? 62. İkisinden başka, iki cennet daha var. 63. Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlıyorsunuz? 64. İkisi de yeşil mi yeşil... 65. Rabbinizin nimetlerinden hangisini sayarsınız yalan? 66. İkisinde de iki kaynak var, sürekli fışkıran. 67. Rabbinizin nimetlerinden hangisini sayarsınız yalan? 68. İkisinde de meyve, hurma ve nar var. 69. Rabbinizin nimetlerinden hangisini sayarsınız yalan? 70. İçlerinde iyi mi iyi, güzel mi güzel hanımlar var. 71. Rabbinizin nimetlerinden hangisini sayarsınız yalan? 72. Çadırlar içinde bekletilen huriler var. 73. Rabbinizin nimetlerinden hangisini sayarsınız yalan? 74. Daha önce onları ne cin kirletmiştir ne de insan. 75. Rabbinizin nimetlerinden hangisini sayarsınız yalan? 76. Yeşil yastıklarda, emsalsiz döşekler üzerinde yatarlar yan. 77. Rabbinizin nimetlerinden hangisini sayarsınız yalan?
55-RAHMÂN 19. Ayet مَرَجَ الْبَحْرَيْنِ يَلْتَقِيَانِ Merecel bahreyni yeltekıyânyeltekıyâni. Bayraktar Bayraklı İki denizi birbirine kavuşmak üzere salıvermiştir. Edip Yüksel İki denizi salmıştır; birbirlerine kavuşuyorlar. Erhan Aktaş İki denizi birbirine kavuşmak üzere saldı. Muhammed Esed O, birbirlerine kavuşup karışabilmeleri için iki büyük su kütlesini serbest bırakmıştır; Mustafa İslamoğlu O, iki denizi salarak birbirine kavuşturur; Süleyman Ateş İki denizi salıverdi, birbirine kavuşuyorlar, Süleymaniye Vakfı Birbirine kavuşan iki denizi[*] salıverir. [*] Araplar büyük tatlı su kütlelerine, tuzlu veya tuzsuz iç denizlere ve göllere de deniz derler. Örneğin Musa peşinde Firavun orduları varken yarıp geçtiği yer, ayette deniz olarak anılan Nil nehridir. Dolayısıyla birbirine karışmayan şeylerden birincisi tatlı ve tuzlu sulardır. Her ikisi de toprağın üzerinde olmasına rağmen biri tatlı, biri tuzlu veya acıdır. Furkan 25/53. Hatta deniz kıyısı kasabalarındaki su kuyularından deniz seviyesinin altında olmalarına rağmen tatlı olanları vardır. Birbirine karışmayan ikinci tip denizler ise her ikisi de tuzlu olanlardır. Dünya iklimi üzerinde çok önemli olan sıcak ve soğuk su akıntıları, binlerce kilometre mesafeyi, içindeki sıcaklık, oksijen ve besin maddelerini karıştırıp kaybetmeden taşırlar. Bunların her biri ayrı birer ilim konusu olup Allah tarafından yazılmış ve yaratılmış ayetlerin uzmanlar tarafından birlikte okunması ile daha ileri bilgi seviyelerine ulaşılabilir. Yaşar Nuri Öztürk Salmıştır iki denizi; buluşup kucaklaşıyorlar.
55-RAHMÂN 74. Ayet لَمْ يَطْمِثْهُنَّ إِنسٌ قَبْلَهُمْ وَلَا جَانٌّ Lem yatmishunne insun kablehum ve lâ cânncânnun. Bayraktar Bayraklı 68-78 İkisinde de her türlü meyveler, hurmalar ve nar vardır. Şimdi, Rabbinizin ahiret nimetlerinden hangisini inkâr edebilirsiniz? İçlerinde huyu ve yüzü güzel hanımlar vardır. Şimdi, Rabbinizin güzelliklerini nasıl inkâr edebilirsiniz? Otağları içinde sahiplerine tahsis edilmiş huriler vardır. Şimdi, Rabbinizin ahiret nimetlerinden hangisini inkâr edebilirsiniz? Bunlara onlardan önce ne bir insan ne bir cin dokunmuştur. Şimdi, Rabbinizin vefasını nasıl inkâr edebilirsiniz? Yeşil yastıklara ve rengarenk halılara yaslanarak sohbet ederler. Rabbinizden daha ne istiyorsunuz? İhtişam sahibi ve cömert olan Rabbinin adı ne yücedir! Edip Yüksel Daha önce onlara ne insan ne de cin dokunmamıştı. Erhan Aktaş Onlara daha önce ins ve cin1 dokunmadı. 1- “İns ve cin” bir terkiptir. Ve “hiç kimse”, “hiçbir şey” anlamını ifade etmektedir. Diğer bir deyimle “ne var, ne yok” her şeyi içine alan bir anlama sahiptir. Buradaki cin sözcüğü, “görünmez olan, “dumansız ateşten yaratılmış varlık” anlamındaki cin değildir. Muhammed Esed Daha önce ne bir insanın ne de görünmez varlığın dokunmadığı eşler. Mustafa İslamoğlu Daha önce görünür görünmez hiçbir varlığın dokunmadığı eşler Süleyman Ateş Bunlardan önce onları ne insan, ne de cin kanatmamıştır. Süleymaniye Vakfı Bunlardan önce onlara ne bir insan ne de cin eli değmiştir[*]. [*] Cinsellikle ilgili herhangi bir bilgi ve tecrübeleri olmadığı vurgulanıyor. Diğer bir ifade ile cenentteki huriler hem kadın hem de erkek müminlerin emrine verilen ve sadece hizmet yapan varlıklar. Cinsellik gibi konuların akıllarından bile geçmeyeceği ifade edilmiş oluyor. Bunun bir benzeri de dünya kadınları için anlatılır. Yaşar Nuri Öztürk Daha önce onları ne cin kirletmiştir ne de insan.
31 - Lokman Suresi - Yaşar Nuri Öztürk Meali Bismillâhirrahmânirrahîm. 2. İşte sana, o hikmetlere dolu Kitap'ın ayetleri. 3. İyilik ve güzellik sergileyenlere bir rahmet ve bir kılavuz olarak; 4. Ki onlar namazı/duayı yerine getirirler, zekâtı verirler. Ve onlar âhirete de gözle görmüşçesine inanırlar. 5. İşte onlardır Rablerinden bir kılavuzlanma üzere olanlar; işte onlardır gerçek kurtuluşu bulanlar. 6. İnsanlardan öylesi vardır ki, Allah yolundan bilgisizce saptırmak için hadis/laf eğlencesi satın alır ve onu alay konusu edinir. İşte böylelerine rezil edici bir azap vardır. 7. Ayetlerimiz ona okunduğunda, böbürlenerek yüzünü çevirir. Sanki onları hiç işitmemiştir, sanki kulaklarında bir ağırlık vardır. İşte böylesini, korkunç bir azapla muştula. 8. İman edip hayra ve barışa yönelik fiiller sergileyenlere gelince, onlar için nimetlerle dolu cennetler vardır. 9. Sürekli kalacaklardır orada. Allah'ın hak vaadidir bu. Azîz'dir, Hakîm'dir O. 10. Gökleri direksiz-desteksiz yarattı; görüyorsunuz onları. Ve yeryüzüne, sizi çalkalayıp sendeletmesin diye ağırlıklar, dayanaklar bıraktı ve orada her çeşit hayvanı yaydı. Gökten bir su indirdik de orada her türlü cömert ve bereketli çifti filizlendirdik. 11. İşte Allah'ın yaratışı/yarattıkları! Hadi, gösterin bana onun dışındakiler ne yaratmıştır? Hayır, hayır, zalimler açık bir sapıklık içindedirler. 12. Yemin olsun, biz, Lukman'a şu yolda hikmet verdik "Allah'a şükret!" Şükreden kendisi lehine şükreder. Kim nankörlük ederse Allah Ganî'dir, Hamîd'dir. 13. Hani, Lukman, oğluna öğüt vererek şöyle demişti "Oğulcuğum, Allah'a ortak koşma! Çünkü Allah'a ortak koşmak, gerçekten büyük bir zulümdür." 14. Biz, insana anne-babasını önerdik Annesi onu güçsüzlükle taşımıştır. Sütten kesilmesi de iki yılda olmuştur. O halde bana ve ana-babana şükret. Dönüş banadır. 15. Eğer onlar, hakkında hiçbir bilgin olmayan şeyi bana ortak koşman için seni zorlarlarsa, onlara itaat etme. Onlarla dünyada örfe uygun geçin; ama bana yönelenin yoluna uy. Sonunda dönüşünüz banadır. Yapıp ettiklerinizi size haber vereceğim. 16. "Oğulcuğum, şu bir gerçek ki, yaptığın, bir hardal dânesi ağırlığında olsa, bir kayanın bağrına veya göklere, yahut yerin bağrına konsa, Allah onu yine de ortaya getirir. Çünkü Allah Latif'tir, lütfu sınırsızdır; Habîr'dir, her şeyden haberdardır." 17. "Yavrucuğum; namazı/duayı yerine getir, iyilik ve güzelliği belirlenene özendir, kötülük ve çirkinliği belirlenenden sakındır, başına gelene sabret. Çünkü bunu yapabilmek, zorlu/önemli işlerdendir." 18. "Kibirlenerek insanlardan yüzünü çevirme, yeryüzünde kasılarak yürüme. Çünkü Allah, kurula kurula kendini övenlerin hiçbirini sevmez." 19. "Yürüyüşünde doğal ol, sesini alçalt. Şu bir gerçek ki, seslerin en çirkini eşeklerin sesidir." 20. Görmediniz mi, Allah, göklerde ve yerde bulunan şeyleri sizin emrinize verdi ve görünür-görünmez nimetlerini üstünüze saçtı. İnsanlardan öylesi var ki, Allah uğrunda ilimsiz, kılavuzsuz ve aydınlatıcı bir kitaba dayanmaksızın mücadele eder. 21. Böylelerine, Allah'ın indirdiğine uyun dendiğinde şu cevabı verirler "Hayır, biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız." Peki, şeytan onları, alevli ateşin azabına çağırmış olsa da mı? 22. Güzel düşünüp güzel davranarak yüzünü Allah'a teslim eden, en sağlam kulpa yapışmıştır. İş ve oluşların sonu Allah'a varır. 23. İnkâr edenin küfrü seni tasalandırmasın! Onların dönüşü bizedir; yapıp ettiklerini onlara haber vereceğiz. Kuşkusuz, Allah, göğüslerin içindekini bilmektedir. 24. Onları birazcık nimetlendiriyoruz. Sonunda hepsini şiddetli bir azaba süreceğiz. 25. Eğer onlara, "Gökleri ve yeri kim yarattı?" diye sorarsan yemin olsun, "Allah" derler. De ki "Hamt Allah'adır!" Ama onların çokları bilmiyorlar. 26. Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah'ındır. Kuşkusuz, Allah mutlak Ganî, mutlak Hamîd'dir. 27. Eğer yeryüzündeki ağaçlar kalem olsa, deniz de arkasında yedi deniz daha katılarak yardımcı olsa, Allah'ın kelimeleri tükenmez. Allah Azîz'dir, Hakîm'dir. 28. Sizin yaratılmanız da diriltilmeniz de bir tek canlınınki gibidir. Allah Semî'dir, Basîr'dir. 29. Görmedin mi, Allah geceyi gündüzün içine sokuyor, gündüzü de gecenin içine sokuyor. Güneş'i ve Ay'ı bir emre boyun eğdirmiş. Hepsi belirlenmiş bir süreye doğru akıp gidiyor. Kuşkusuz, Allah, yapmakta olduklarınızdan haberdardır. 30. Bu böyledir; çünkü Allah, Hakk'ın ta kendisidir. O'nun berisinde yalvarıp yakardıkları ise bâtıldır. Ve Allah Aliyy'dir, yüceliğine sınır yoktur; Kebîr'dir, büyüklüğüne sınır yoktur. 31. Size, ayetlerinden göstermek için, Allah'ın nimetleriyle gemilerin denizde akıp gidişini görmedin mi? Kuşkusuz, bunda gereğince sabreden, gereğince şükreden herkes için kesin ibretler vardır. 32. Kara bulutlar gibi dalga kendilerini kuşattığı zaman; Allah'a, dini O'na özgüleyerek yalvarırlar. Fakat onları karaya çıkarıp kurtarınca, içlerinden sadece bir kısmı doğru yolu tutar. Bizim ayetlerimize, gaddar nankörlerin tümünden başkası karşı çıkmaz. 33. Ey insanlar! Rabbinizden korkun! Herhangi bir şeyde babanın, evladı; evladın da babası yerine karşılık ödemeyeceği günden ürperin! Allah'ın vaadi haktır; dünya hayatı sizi sakın aldatmasın. O yaman aldatıcı, sakın sizi Allah ile aldatmasın! 34. O kıyamet saatine ilişkin bilgi Allah katındadır. Yağmuru O yağdırır. O, rahimlerde olanı da bilir. Hiçbir benlik yarın ne kazanacağını bilmez. Ve hiçbir kimse hangi yerde öleceğini bilmez. Allah Alîm'dir, Habîr'dir.
yaşar nuri öztürk rahman suresi